MEHMET METİNER CANLI YAYINDA ÖNEMLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU

Hande Aydemir’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gerçekleştireceği Mısır ziyaretini değerlendirmesini istediği Mehmet Metiner, devletler arasında ebedi dostluk ve düşmanlık diye bir şey olmadığını önemli olanın devletlerin ortak menfaatleri ve ikili ilişkilerinin olduğunun altını çizerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu ziyaretinin çok önemli olduğunu ifade etti.

ERDOĞAN-SİSİ GÖRÜŞMESİNİN ÇOK ÖNEMLİ SONUÇLARI OLACAK

Mehmet Metiner konuşmasında şunları söyledi:

“Öncelikle şunu belirteyim uluslararası ilişkilerde ebedi dostluk, düşmanlık gibi bir kategorizasyon söz konusu değildir. Türkiye ile Mısır bölgenin iki güçlü ülkesidir, birbirlerine her anlamda muhtaçlardır. İki Müslüman ülke, askeri ve siyasi anlamda da iki büyük ülke. Bölgenin kaderini etkileyebilecek iki büyük ülke.

Bugün Sayın Cumhurbaşkanımız ile Mısır Cumhurbaşkanı Sisi arasındaki görüşmenin bir milat olacağı görüşündeyim. Filistin, Gazze sorununun çözümü noktasında birlikte atılacak adımlar ve bölgenin yeniden dizaynı konusunda çok önemli kararlar alınabileceği kanaatindeyim.

Sonrasında Sayın Cumhurbaşkanımızın Birleşik Arap Emirlikleri’ne yapacağı ziyaret ve görüşmeler, bundan sonra bölgede hiçbir şeyi eskisi gibi olmayacağı sonucunu doğuracaktır. Ben Türkiye-Mısır ilişkilerinin kapsamlı bir işbirliğine dönüşeceğini varsayıyorum. Bunun da bundan sonra artık İsrail’in Filistin’le ilgili plan ve projelerini akamete uğratacak, Filistin sorununun çözümüne katkı sağlayacak yeni bir dönemin başlangıcı olacağı kanaatindeyim.

Çok da umutluyum ben. Sayın Cumhurbaşkanımız çok şeyi değiştirebilecek güçlü bir aktör, Türkiye bölgenin en güçlü devleti. Rol belirleyen, oyun bozan ve aynı zamanda kendi oyununu kuran bir güçlü ülke. Mısır yeniden bence Türkiye ile kucaklaşarak, Türkiye ile işbirliği yaparak, hem kendisine hem de bölgeye kazandırabilecek bir ülke. Ben bu görüşmenin bir milat oluşturacağı kanaatindeyim, şimdiden hayırlı uğurlu olsun.”

AK PARTİ OTORİTER BİR PARTİ DEĞİLDİR

Hande Aydemir’in yerel seçimlerin gerçekleşmesine 48 gün kala adayların belirlenmesi sürecinde yaşanan zorluk ve sorunları değerlendirmesini istediği Mehmet Metiner, AK Parti’de farklı sesler olmasına rağmen Erdoğan’ın son kararı vermesiyle birlikte farklı seslerin bir armoniye dönüştüğünü ifade ederek şunları konuştu:

“Biz de de farklı sesler var ama farklı sesler bir harmoniye dönüşür Genel Başkanımız sözünü söyledikten sonra arkasında aslanlar gibi dururuz, şu an benim Milas’ta durduğum gibi. Genel Merkezimiz karar vermiştir, liderimiz uygun görmüştür deriz ve kayıtsız şartsız başarıya odaklanırız. CHP ile aramızdaki fark budur. Erdoğan’ın siyasi gücünün etkisi bu.

CHP’DE LİDER SORUNU VAR

Erdoğan öyle bir lider ki, bütün farklı görüşleri aldıktan sonra onu farklı bir siyasi dinamiğe dönüştürebiliyor. AK Parti’nin bence siyasi gücünün karakteristik özelliği bu. Bir lider kendi partisine hakim değilse zaten lider değildir. CHP’de şu an lider sorunu var, çok başlılık var. Kimin genel başkan, kimin lider olduğu belli değil. Dolayısıyla bütün bu siyasal karmaşanın temelinde de bu yatıyor.

CHP’Yİ KİM YÖNETİYOR?

Partiyi Ekrem Bey mi yönetiyor, Özgür Bey mi yönetiyor? Parti meclisinin değerli üyeleri ne kadar etkili? Dolayısıyla AK Parti’nin gücü lider partisi olmasından kaynaklı bir güç değil. Elbete ki, liderlik öneme sahiptir. Bizim için Recep Tayyip Erdoğan olmazsa olmaz bir öneme sahiptir. Ama zaten bir partide eğer lider kendi partisine hakim değilse, son sözü söylediğinde herkesin uyduğu bir lider değilse, zaten o parti de parti değildir, o lider de lider değildir.

ERDOĞAN DAĞDAKİ ÇOBANI BİLE ARAR FİKRİNİ SORAR

Biz otoriter bir parti değiliz. Bizdeki demokratik temsil mekanizmaları o kadar çok ki, Sayın Cumhurbaşkanımız sözgelimi Milas’taki adayımızın belirlenmesi sürecinde, gerektiğinde dağ başındaki çobanı bile arayıp sorabiliyor. Bu delege siyasetinin istismarının nasıl yapıldığını herkes çok iyi bilir.

Bizde de farklı kanaatler var ama bizde asla parti içinde iktidar hizipleri olmaz. Onun bunun adamları olmaz. Partiyi oraya buraya çekmeye çalışan insanlar olmaz. Biz lider eksenli bir parti değiliz. Ama liderin ekseninde olmayan bir parti, parti olmaz zaten. Liderinin sözüne uymayan bir parti, parti olabilir mi?

HİZİPLEŞME BİR PARTİNİN ÇİVİSİNİ ÇIKARTIR

Bir genel merkez düşünün ki, kendi partisini yönetemiyor, bir genel başkan düşünün ki, kendi partililerine hükmedemiyor. Bir genel başkanın kendi partisine hükmetmesi, yaygın bir biçimde istişareler yaptıktan sonra karar merciinde partisine hükmedebiliyor olması, demokrasinin güzelliğidir. Bu otoriter bir parti olduğu, lider partisi olduğu anlamına gelmez. Farklı kanaatler elbette ki partimizin içinde vardır, kendi aramızda her türlü tartışmayı yaparız ama genel merkezimiz, liderimiz bir konuda karar verdikten sonra da biz o kararın arkasında aslanlar gibi dururuz. Ve parti içinde de şu kişinin adamı, bu kişinin adamı olmaz. Parti içinde hizipleşme varsa o partinin çivisi çıkar. Bu demokrasi değildir, çok seslilik değildir. O bir kakafonidir.”

YENİDEN REFAH PARTİSİ’NİN ÖNÜNDE TARİHİ BİR FIRSAT VAR, KAÇIRMASINLAR

Hande Aydemir’in Yerel Seçimlerde Yeniden Refah Partisi’nin kendi adaylarıyla seçime gireceğini söylemesine rağmen son açıklamalarında bir açık kapı bırakmasına yönelik çıkışlarını değerlendirmesini istediği Mehmet Metiner, Yeniden Refah Partisi’nin bir ittifak ihtimalinin bundan sonra da pek ala olabileceğini ifade ederek şunları konuştu:

“Aynı kıbleye yönelmiş insanlarız. Onlar bizi kardeşlerimizdirler, siyasal partileri farklı bile olsa biz Yeniden Refah Partisi’ni hiçbir zaman kendimizden gayrı görmeyiz. Bu, kendimizin içine alıp eritmemiz anlamına gelmez. Ama Yeniden Refah Partisi’nin şu duyarlılığı bir abileri, bir büyükleri olarak kendilerinden hassaten rica ediyorum; İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde AK Parti’mizin, Cumhur İttifakı’nın adaylarını destekleyerek, kendilerini siyaseten de daha fazla büyütme imkanı var.

Gereksiz yere kendilerini AK Parti’nin karşısında konumlandırmaya çalışmaları, siyaseten çok büyük bir yanlıştır. Bunu çok fazla açmak istemiyorum. İnşallah yeni bir değerlendirme yaparlar, inşallah o büyük şehirlerde Cumhur İttifakı adayımızın kazanmasına katkı sağlayacak siyasal bir duruş sergilerler. Bunun önümüzdeki yıllarda yeniden Refah Partisi’nin siyaseten ete kemiğe bürünmesinde çok büyük bir faydası olacağı kanaatindeyim.

AK PARTİ SEÇİMLERİ KAZANABİLECEK KUDRETTEDİR

Onların siyasal geleceği açısından kendilerine böyle bir öğütte bulunuyorum. Şunu da söyleyeyim; Yeniden Refah Partisi’nin AK Parti’mizi adaylarına destek vermesini istememiz, siyasal güçsüzlüğümüzle alakalı bir durum değildir. 3-5 tane oy kaygısıyla alakalı bir durum değildir. AK Parti’miz güçlü bir partidir. AK Parti’miz tek başına girse bile Allah’ın izniyle, milletten alacağı destekle tek başına kazanabilecek kudrette bir partidir. Ama biz, birlikte kazanmayı önemsiyoruz. Birlikte yönetmeyi önemsiyoruz. Kendi siyasal gücümüzü başkalarının gücünün yanına katarak, onların da güçlenmesini sağlamaya çalışıyoruz.